Ortak Yaşam Alanları ve Etkin Kaynak Kullanımı Konusunda Farkındalık Yaratarak Mültecilere Davranış ve Yaşam Becerileri Kazandıran Eğitim Modülü

MODÜL (I) İÇERİK BİLGİSİ/ BAŞLIKLAR

1.ORTAK İNSANİ DEĞERLER EĞİTİMİ

1.Ortak İnsani Değerler Eğitimine Neden İhtiyaç Duyuldu?

2.Ortak İnsani Değerler Eğitimlerinde Kazandırılmak İstenen Somut Hedefler Nelerdir?

1.2-1- Değer nedir?

1.2-2- Shwartz’ a Göre 10 Temel/ Ortak İnsani Değer

1.2-3-Değerlerin Özellikleri

1.2-4-Değerlerin Fonksiyonları

2- BİREYSEL DEĞERLER

2.1- Bireysel temel değerler nelerdir?

2.1- A- Diğer Bireysel Temel Değerler

3- TOPLUMSAL DEĞERLER

3-1. Toplumsal Değerlerin Özellikleri:

3-2. Toplumsal Değerlerin İşlevleri:

3-3. Toplumsal Değerler Nelerdir?

4- EVRENSEL İNSANLIK DEĞERLERİ VE EKOLOJİK DEĞERLER

4.1-  Evrensel İnsanlık Değerleri

4.2-  Ekolojik Değerler

4.2-2-A- Çevre Sevgisi

4.2-2-B- Çevreye Saygı

4.2-2-C- Ekolojik Girişim ve Katılım

4.2-2-D- Çevresel Sorumluluk

4.2-2-E- Ekolojik Farkındalık

4.2-2-F- Ekolojik Duyarlılık

4.2-2-G- Ekolojik Sorumluluk

4.2-1- Ekolojik Değerler Neden Önemlidir?

4.2-2- Ekolojik Değerlerin Sınıflandırılması

4.2-3- Çevre Kirliliğinin Önlenmesinde Vatandaşların Rolü

4.2-3- A) Çöpü Azaltmak

4.2-3- B) Plastik Kullanımını Azaltmak

4.2-3- C) Eko Seyehat

4.2-3- D) Bahçeler ve Kompost

4.2-3- E) Enerjiden Tasarruf Etmek

4.2-3- F) Yenilenebilir Enerji Kullanmak

4.2-3- G) Yiyecekleri İsraf Etmemek

4.2-3- H) Sürdürülebilir Giysiler Giymek

4.2-3- I) Kemer Sıkma

4.2-3- İ) Dayanışma

4.2-3- J) Ortak Sorumluluk

4.2-3- K) Empati

4.2-3- L) Tutarlılık

5.  İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERI 

5.1-A) Portekiz Örneği

5.1-B) İspanya Örneği

5.1-C) Litvanya Örneği

5.1-D) Türkiye Örneği

6. DEĞERLERİN TESPİTİ

6.1- Kullanılan Yöntem ve Teknikler

6.1- A) Yöntem 1

6.1- B Yöntem 2

6.2- Smart Hedef Nedir?

6.3- Hedef Nasıl Belirlenir?

6.4- Değerler Entegrasyonu

7. ÖLÇME DEĞERLENDİRME

7.1- A Beklentiler Çalışması

7.1- B Geri Bildirimler

7.1- C Memnuniyet Anketi

7.1- D Öneriler

1.DEĞERLER EĞİTİMİ EDUCATİON OF VALUES

2.Ortak İnsani Değerler Eğitimine Neden İhtiyaç Duyuldu?

Sanayi devrimi ve sonrasında insanlığın tarım toplumundan endüstri toplumuna geçişiyle kırsal yaşamdan kent yaşamına hızlı bir evrilme başlamıştır. Kentlerde daha rahat ulaşılabilen sosyal, kültürel, ekonomik ve eğitim alanlarındaki imkânlar kentleri çok hızlı bir biçimde cazibe merkezi haline getirmiştir.

Tüm büyük kentlerde, hızlı sanayileşen ülkelerde yaşanan bu yoğunluğun yarattığı sorunlarla başa çıkmada güçlükler yaşandığı bilinmektedir. Kentlerdeki bu yığılmaların bir başka nedeni ise savaş nedeniyle ortaya çıkan güvenlik tehdididir. Gerek iç ve gerekse dış göçler kentleri beklenmedik bir yük altına sokmaktadır. Gelişmiş ülkelere yapılan göçler o ülkelerin ekonomik gelişmeleri ve sanayileşme sürecindeki ihtiyacı karşılamasına rağmen az gelişmiş veya Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere yapılan

Göçler her alanda hazırlıksız yakalanmaya neden olmuştur. Özellikle kentlere çeşitli nedenlerle yapılmış göçlerin sonucunda yaşanan farklı toplumların farklı sosyo-kültürel yapıları nedeniyle uyum sorunları görülmektedir. Göç alan kentlerdeki nüfus artışı; kentte yaşayanlar için gerekli sosyo-ekonomik koşulların yetersizliği, sağlık, eğitim, belediye ve diğer kurum hizmetlerinden yararlanmadaki aşırı yük, konut ve işyerleri yetersizliği,  ortak alanlarda yaşanan sorunlar, alt yapı problemleri, kentte yaşayan ancak kent kültürüne yabancı bireylerin tutum ve davranışları bu süreci daha da zorlaştırmaktadır.

Ani sığınmacı akımlarına hazırlıklı olmayan kentler alt yapıdan ulaşıma, eğitim ve sağlığa kadar birçok alanda büyük bir yükün altına girmektedir.  Diğer yandan bu duruma hazırlıklı çok az sayıda kent ise eskiye oranla tanınamayacak kadar büyümek değişmek kendine özgü kent kimliğinden uzaklaşmıştır. İşte bu noktada en önemli husus kente gelenlerin kentsel kültürü ve ortak değerleri özümsemesi, kente aidiyet duygusunu geliştirmesi, kentin geleceğini ve sürdürülebilirliğini düşünmesi, kent yaşamına ve toplumuna uyum sağlaması ve buna göre davranış geliştirmesidir.

Toplumsal uyumun sağlanması toplumsal barışın tesisi için gereklidir. Toplumsal uyumu sağlayan birtakım değerler ve normlardır. Değerlerin bir anlamda göreceliği ve koşullara göre değişkenliği aynı koşulları yaşayan ve aynı kaderi paylaşan insanlar arasında değerler Entegrasyonunu zorunlu kılmaktadır. Yani 2011 yılında Türkiye’ ye sığınan bir sığınmacı/mültecinin öncelikli değeri “güvenlik” iken 2021 yılında aynı sığınmacı/mültecinin değeri “refah” olabilir. Ancak, tüm insanlar için ortak ve vazgeçilmez değerlere uyum ve katkı Entegrasyon ve uyum için önceliklidir.

Sığınmacı/mültecilerin ülkemize gelme koşulları ile şimdiki koşullar birbirinden farklıdır. İlk zamanlar misafir ve geçici olarak düşünülen bu topluluğun kendi kültürlerini yaşamaları dikkat çekmezken bugün artık, bazı uyumsuzluklar dikkat çekmekte ve geldikleri toplumun kültür, norm ve değerlerine uyum sağlamaları beklenmektedir.

Nitekim farklı bir kültürün farklı değer yargıları, yaşayış şekilleri ve farklı toplumsal normları nedeniyle toplumsal uyum, sürdürülebilir çevre, kent yaşamı ve çevrenin korunması noktasında bir takım sorunlar ortaya çıkmaktadır. Bu durum, tüm insanların ortak faydalandığı değerleri korumada sorunlar, doğal kaynakların kaybı ve ekstra maliyetlere neden olmaktadır. Bu ve bunlara benzer uyumsuzluklar karşısında ortak değerlerin gözden geçirilmesi gerekliliği ortaya çıkmıştır. Sahip olunan kaynakların bilinçsizce kullanılması sonucunda dâhil oldukları toplumun ortak kullanımında olan doğal kaynaklar, ortak kullanım alanları, sağlık ve çevre koruma konusunda ek maliyetler ortaya çıktığı gibi bulundukları toplumun refahı için ayrılan bütçenin bir bölümünün bilinçsiz ve farkındalıksız kullanım nedeniyle harcanması, toplumsal refah ve sosyal yaşam standartının düşmesine neden olmaktadır.

Buradan hareketle, toplumsal uyum ve Entegrasyonun sağlanmadığı ya da sağlanamadığı her durumda, ev sahibi toplumun refah seviyesi, sosyal yaşam standartları ve doğal kaynakları zarar görmekte, kaynakların insan odaklı kullanımından verilen zararların onarılmasına kaydırılması toplumsal bir maliyet yaratmaktadır. Bu maliyet tüm toplumun refah ve sosyal yaşam seviyesine olumsuz yansımaktadır.

Bu bağlamda, iç ve dış göçle kentlere yerleşenlerin sığınmacı ve mültecilerin bulundukları topluma Entegrasyonunda başlangıç ve ana unsur yukarıda belirtildiği gibi tüm insanlık için gerekli olan ortak değerlerin (su ve toprak kaynakları, çevre koruma, toplu ulaşım araçlarının kullanımı, sağlık hizmetlerinin doğru ve etkin kullanımı vb.) korunması, doğru kullanılması ve sahiplenilmesi noktasında başlamaktadır.

  1. Ortak insani Değerler Eğitimlerinde kazandırılmak istenen somut hedefler nelerdir?
  • Bireylere, temel insani değer ve erdemleri kazandırma, değerlere karşı duyarlılık oluşturma ve bunu davranışa dönüştürme
  • Toplum tarafından kabul gören değerleri uygun sınıf ortamı oluşturarak geliştirme ve pekiştirme
  • Bireylerin sorumluluk duygularını geliştirme
  • Ortak Kültürel mirasları koruma
  • Sosyal yaşama uygun etik kuralları oluşturma
  • Doğaya ve çevreye duyarlı bireyler yetiştirme
  • Enerji kaynaklarının doğru kullanımı ve tasarruf bilincini oluşturma
  • Kamu mallarını koruma ve sahiplenme

1.2-1 Değer nedir?

Hayatın her anında insanı tüm kararlarında harekete geçiren ve Motivasyonu sağlayan en temel unsur değerlerdir. Değer; kişinin isteyen gereksinim duyan bir varlık olarak hayatının yol göstericisi, değişik önem derecelerindeki durum ötesi hedefler, nesne ile bağlantısında beliren şey olarak tanımlanabilir. Değerler insanların tercih ve arzularını yansıtan bir belirleyicidir Yani birey olarak insanın harekete geçme neticesinde gelişme ve ilerlemesinde değerlerin yeri ve önemi yadsınamaz. Mutlu, kendisiyle ve toplumla uyumu, ruhsal doyumu yerinde, Motivasyonu tam ve bunlara bağlı olarak başarılı kişiler gözlemlendiğinde onların kendi değerlerini iyi bildiğini ve bunları yönetebildiğini görürüz. Kişi değerlerine bağlı bir hayat sürdürdüğü sürece kendini hayatın akışına kapılmaktan koruyabilmekte kişisel Vizyonunu geliştirerek başarılı olabilmektedir.

Değer; bir nesneye, varlığa veya faaliyete, bireysel ve toplumsal açıdan tanınan önem ya da üstünlüktür.

Değerler, insanlara seçimlerinde yol gösterirler, toplum için önemli olan unsurların belirlenmesini sağlarlar. Kısacası değerler toplumsal yaşamı düzenlerler.

Eğitim kurumlarının genel hedefleri incelendiğinde birçoğunun vatansever, temiz, düzenli, adil, yaratıcı, girişimci olma sağlığına dikkat etme gibi birçok değer içerdiği görülmektedir. Eğitim kurumları bu ve benzeri değerler ile eğitim alanlara nelerin önemli olduğu ve nasıl yaşanması gerektiği konusunda rehberlik eder. Eğitim kurumları bilginin bilgisizlikten, sosyal düzenin düzensizlikten daha değerli olduğunu öğretirler.

Eğitim kurumları sadece bilimsel bilginin ve teknik becerilerin desteklendiği bir alan değildir. Eğitim sayesinde toplumlar ahlaki tutum ve davranışlarını nesilden nesle aktarırlar. (Cihan,2014) Bu sebeple evrensel ve toplumsal değerlerin yeni nesle kazandırılmasında eğitim kurumları çok önemlidir.

Değerler eğitimi her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Lickona (1992) değer eğitiminin demokratik bir toplumun başarısı için temel olduğu görüşündedir. Ona göre demokrasi halkın kendi kendini yönetmesi ise, insanlara önce adil ve özgür bir toplum sağlamalıdır. Bunun anlamı ise insanın en azından “iyi” olmasıdır.

Demokrasiyi anlayan demokrasinin topluma kattığı bireylerin birbirlerine, topluma ve devlete kattığı ahlaki boyuta uyum sağlayan bireyler; diğerinin haklarına saygı, kanunları kabul, kamu yaşamına gönüllü katılım ve toplumun iyiliğiyle ilgilenirler. (Akbaş, 2008) Fikir birliği ve seçim. Değer, bir fikir birliği ve seçim nesnesidir. Bir yol veya davranışın özelliği, böyle algılandığında bir değer haline gelir. Her durumda değer, yalnızca ona sahip olanlar veya onu besleyenler için değil aynı zamanda çevrelerindekiler için de bir iyi olarak algılanır.

1.2-2- Shwartz’a Göre 10 Temel/ Ortak İnsani Değer

Temel Değerler Teorisi (Schwartz, 1992; Schwartz ve Boehnke, 2004) Macar akademisyen ve nöropatolog (omurganın veya beynin hastalığının teşhisine yardımcı olan doktor). Almanya, İsviçre, Türkiye, ABD'de çalışmış ve yaşamıştır. Schwartz'ın 10-değer tipi modelinin yapısı 80'den fazla ülkede cinsiyet,  değerlerin önem dereceleri gibi çeşitli yöntemler anketler kullanılarak desteklenmiştir. Schwartz ve arkadaşları öncelikle değer sınıflamasını oluştururken “Rokeach Değer Anketi” ndeki otuz altı değeri kullanarak Almanya, İsrail, Avustralya, Finlandiya, Hong Kong, İspanya ve Amerika gibi geniş bir coğrafyada çalışmalar yapmış ve değerlerin yapısını incelemişlerdir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu örneklemi çoğunlukla öğrenci ve öğretmenlerden oluşan bir araştırma gerçekleştirmişler ve neticede on temel değer alanı ile sınıflandırdıkları elli altı maddelik Schwartz Değer Anketini oluşturmuşlardır.

Shalom H. Schwartz (sosyal psikolog, kültürler arası araştırmacı) 10 temel değer belirledi:

  • Öz Yönelim (Seçme, yaratma, keşfetme, kendini aşma) Kendini Yönetme, bağımsız düşünce ve eylem seçme, yaratma, keşfetme, kendini geliştirme
  • Uyarılım (Farklı yaşam, cesurluk) Hayatta heyecan, yenilik ve meydan okuma
  • Hayattan tat almak/ hazcılık (hedonizm) Zevk veya kişinin kendisi için duyusal tatmin.
  • Başarı Sosyal standartlara göre yeterlilik göstererek kişisel başarı.
  • Güç Sosyal statü ve prestij, insanlar ve kaynaklar üzerinde kontrol veya hakimiyet.
  • Güvenlik Toplumun, ilişkilerin ve benliğin güvenliği, uyumu ve istikrarı.
  • Değişime açıklık/ Uygunluk Başkalarını üzmesi veya onlara zarar vermesi ve sosyal beklentileri veya normları ihlal etmesi muhtemel eylemlerin, eğilimlerin ve dürtülerin kısıtlanması.
  • Geleneksellik Bir kişinin kültürünün veya dininin sağladığı gelenek ve fikirlere saygı, bağlılık ve kabul.
  • İyilikseverlik/ Hayırseverlik Kişinin sık sık kişisel temasta olduğu kişilerin (grup içi) refahını korumak ve arttırmak.
  • Evrensellik Tüm insanların ve doğanın refahı için anlayış, takdir, hoşgörü ve koruma.

Maneviyat on birinci bir ek değer olarak kabul edilmiş, ancak tüm kültürlerde olmadığı görülmüştür. Shwartz ve arkadaşlarının araştırmaları sonucu oluşturdukları değerler tablosu değerler eğitimi ile ilgili çalışmalarda yol gösterici özelliğe sahiptir.

Toplumlarda her bireyin hak, ödev, sorumluluk ve görevleri vardır. Yaşanılabilir bir dünya için ortak insani değerlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması ancak bilinçli yetiştirilen çevreye, doğaya ve toplumsal yaşam kurallarına değer veren bireylerin tutum ve davranışları ile sağlanabilir. Temel insani değerlerin kazandırılması ve bunun davranışa dönüştürülmesi iyi bir eğitimle hayata geçebilir.

1.2-3-Değerlerin Özellikleri

Değer niteliği taşıyan kavramlar belirli olsa da kişinin kendi değerini belirlemesinde ya da bir kavramın değer olarak hayatında yer almasında kendi yaşadıklarının önemi büyüktür. Örneğin sağlık sorunu ile karşı karşıya kalan bir birey için en önemli değer “sağlık” tır. Maddi  problem yaşayan bir kişi için en önemli değer “para” dır.

Değerler düşünce tutum ve davranışlarımıza yansır. Bireyler üzerinde baskı uygulayarak onların davranışlarını kontrol eder. Örneğin doğruluğu bir değer olarak benimseyen bir insan davranışlarını bu değer doğrultusunda şekillendirir.

Değerler uyarlanabilir olmalıdır. Değer toplum tarafından tanınır. Bir değeri tanıyan insan grubu ne kadar büyükse, o kadar önemli olduğu söylenebilir. Değerler hemen hemen tüm durumlar, topluluklar ve hatta kültürler için geçerlidir.

Değerler süreklidir. Geleneksel, evrensel olarak kabul görmüş değerlerden bahsettiğimizde, genellikle, insanlığın yaratılışından bu yana takdir edilmesi önemli ölçüde değişmemiş olan onur, empati gibi ortak insan özelliklerinden bahsederiz. Zaman içinde ve farklı durumlarda test edilen bir değer evrenseldir.

Değerler kalıcıdır ancak tamamen durağan değildir. Durağan olmaları durumunda kişisel ve sosyal gelişimi imkânsız kılarlar. Tamamen değişken ve tutarsız oldukları takdirde ise bireylerin kişisel gelişimleri ve toplumun sürekliliği imkânsız olur.

1.2-4-Değerlerin Fonksiyonları

  • Değerler sayesinde, sosyal olaylara karşı bir duruş geliştirebiliriz.  
  • Seçimlerimiz değerler aracılığıyla belirlenir.
  • Değerler kendimizi diğerlerine ne şekilde sergileyeceğimiz konusunda bize yol gösterir.
  • Çeşitli çözüm stratejileri geliştirebilmemizi sağlar.
  • Motivasyonel özellikleri söz konusudur.
  • Değerler bireyin özsaygısını kazanması veya yitirmesi konusunda da birer etkendir.
  • Değerler göreceli, değişen, farklılaşan özelliklere sahiptir.

Bu modülde değerler bireysel, toplumsal ve ekolojik/ evrensel değerler olmak üzere üç bölümde değerlendirilmiştir.

2- BİREYSEL DEĞERLER

Bireysel değerler kişisel ihtiyaçların toplumsal yansımaları ve karşılama araçlarıdır. Öne çıkan değerler, bireyler tarafından kişisel inanç ve tutumlarına uyacak şekilde seçilir ve bu değerlere çeşitli düzeylerde önem atfedilir. Bireysel temel değerler, bir bireyin en yüksek önceliklerini, derin inançlarını ve temel itici güçlerini temsil ederler. Bireysel değer mutlaka evrensel olarak kabul edilmeyebilir. Ancak evrensel olarak kabul edilen değerler her zaman birey için geçerlidir.

Sosyologlar, psikologlar ve tarihçiler çalışmalarında insanların belirli nitelikleri ve özellikleri sonraki nesillere (bilinçsizce de olsa) aktarma eğiliminde olduklarını sıklıkla kanıtlarlar. Bu yüzden değerler toplumsal olarak da kabul edilirler.

Bireysel değerleri sadece teorik olarak bilmek yetmez aynı zamanda günlük pratikte de takip etmek önemlidir. İyileştirme ve değerlerin peşinde koşma, onların devamlılığını ve aynı zamanda insanların uyumlu varoluşunu sağlar. Örneğin: Öfkeyi kontrol etmem gerekiyor çünkü bu benim ve başkaları için iyi bir durumdur.

Bireysel değerler sezgisel olarak hissedilir, ancak bunları uygulamak genellikle bilinçli, düşünceli bir süreçtir.

2.1- Bireysel temel değerler nelerdir?

1. Açıklık

Açıklık, yeni şeyler öğrenmek, yeni insanlarla tanışmak ve yeni maceralara atılmak için gerekli olan bir tutumdur. Diğer tüm tutumlara anlam veren değerdir. Kısacası insanın gelişimi için açıklık hemen hemen her şeydir. Birçok insan açık ve şeffaf olmaktan korkar. Başkalarının yargılarından korktukları için bu şekilde bir eğilime sahiptirler.

2. Adalet

Adalet, adil veya doğru olma niteliğidir. Adalet her insanın iç dünyasında yer alan önemli bir kavramdır. Adalet toplumsal gelişim için özellikle önemlidir. Çünkü adalet, yasaların hem rasyonel hem de orantılı olmasını sağlar. Kontrolün dışındaki şeyler için bir miktar öngörülebilirlik sağlar. Böylece kişiler hayatlarıyla ilgili çeşitli planlar yapabilir ve huzur içinde yaşayabilir. Başka bir deyişle adalet insanın hayatında kritik öneme sahiptir çünkü hayatı her birey için ekstra karmaşık olmaktan kurtaran bir değerdir.

3. Adillik

Adillik, ayrımcılık yapmadan yargılarda bulunma niteliğidir. Adillik bir bakıma tarafsızlık anlamına gelir. Özellikle yönetim ve karar verme mekanizmasının bir parçası olduğun zaman sahip olman gereken niteliklerden biridir. Topluluklar adillik ilkesi etrafında bir arada durabilirler. Eğer insanlar arasındaki tarafsızlık ilkesi yok sayılırsa herkese hak ettiği miktarda fırsatı sunmak mümkün olmayacaktır.

4. Arkadaşlık

Arkadaşlık, birisiyle arkadaş olma durumudur. Çoğu insan için arkadaşlık, merhamet, sadakat, saygı, sevgi ve güvenin bir araya gelmiş halidir. Gerçek arkadaşlık, birisinin seni senden daha iyi tanıması durumudur. Arkadaşlık uzun ömürlü bir kazanımdır.

5. Bağlılık/ Sadakat

Bağlılık birine veya bir şeye sadık olma durumudur. Bağlılık önemlidir çünkü güvendiğimiz insanların eylemlerini ve davranışlarını öngörme riskini almamızı sağlayan bir değerdir. Bağlılık diğer bir ifadeyle sadakat anlamına gelir. Sadakat, insanların ilişkilerde, arkadaşlıklarda, işte veya başka bir ortamda önemli gördüğü özelliklerden biridir

6. Barış

Barış, savaş veya çatışma olmadığında, her şey mükemmel uyum ve özgürlük içinde bir arada bulunduğunda ortaya çıkan haldir. Savaşın paramparça ettiği bir dünyada yaşadığımız için aslında barışa yeterince yabancı kaldığımız bir gerçektir. Bireysel anlamda düşünecek olursak barış, yaşamımızda gerçek bir mutluluğa sahip olmak için önemlidir.

7. Başarı

Başarı, güven, güvenlik, iyi hissetme hissi, daha yüksek düzeyde katkı sağlama yeteneği ve umut sağlar. Başarı olmadan kendin, işin, hedeflerin ve hayallerin yarı yolda nefessiz kalırlar. Başarılı olmak, istenen Vizyonların ve planlanan hedeflerin başarılması anlamına gelir.

8. Büyüme

Büyüme bir şeyin daha büyük veya daha gelişmiş olması anlamına gelir. Kişisel gelişim ve değişimine önem verme büyümenin en önemli parçalarından biridir. Bir kişinin en yüksek potansiyeline ulaşması için kendini anlama ve geliştirme sürecidir. Kişisel gelişimle bağlantılı olan büyüme, bireyin olgunluğunda, başarısında ve mutluluğunda hayati bir öneme sahiptir.

9. Denge

Denge, herhangi bir niteliğin doğru miktarına (çok fazla veya çok az değil) sahip olmak anlamına gelir. Denge, uyuma ve eşitliğe yol açan bir şeydir. Birinin sıkı çalışmak ve eğlenmek arasında kurduğu dengeye hayran kalabilirsin. Çünkü bu denge durumu ona hayatı için en anlamlı ve en değerli olan niteliği kazandırmış durumdadır.

Yaşam içerisinde vakit harcayabilecek olduğun seçenekler neredeyse sınırsızdır. Ayrıca yaşamın içerisinde zevk alacağın şeylerin sayısı oldukça sınırlıdır. En iyi seçeneklerin bile kendine özgü ön koşulları ve kısıtlamaları vardır. Denge, bu ön koşullara ve kısıtlamalara dikkat etmene yardımcı olur. Böylece yaptığın işler ideal olarak istenen faydalı şeylere mümkün olduğunca yakın olur.

10. Din

Bir veya daha fazla ilahi varlığın tüm insan yaşamının kaderinden sorumlu olduğu inancına karşılık gelir. Aynı zamanda din, belirli bir dine mensup kişilerin inançlarını ifade edebilecekleri toplumsal yaklaşımı ifade eder. Dinin bireysel, toplumsal ve ulusal düzeyde önemi büyük ölçüde değişkenlik gösterir. İnsanlar genellikle dünyayı daha iyi anlamak isterler ve din, insanların sorularına cevap verir ve buna ek olarak hayata daha fazla anlam katmak için çeşitli amaçlar sunar. Din ayrıca toplumları ve milletleri birbirine bağlayabilir. Bu açıdan dini inanışı önemsemek gerekir. Her ne kadar dünya üzerinden birbirinden farklı dini inanışlar söz konusu olsa bile her insanın dini bir manevi motivasyon kaynağı olarak kullanması mümkündür.

11. Dürüstlük

Dürüstlük kendine ve başkalarına karşı kim olduğun ve ne istediğinle ilgili gerçekçi olmakla ilgilidir. Dürüstlük açıklığı teşvik eder, kişiye güç verir ve gerçekleri söyleme konusunda tutarlılık geliştirmesine yardımcı olur.

12. Güvenilirlik

Güvenilirlik, hayattaki en önemli temel değerlerden biridir. Tüm ilişkilerin üzerine inşa edildiği bir niteliktir. Başkalarıyla ilişki içimde olmak için güvenilirliğe ihtiyaç vardır. Güvenilirlik hem sosyal yaşamda hem iş hayatında gerekli olan bir değerdir.

13. Güvenlik

Güvenlik, emniyette olmanın yanında korunma önlemleri anlamına gelir. İnsanın fizyolojik bakımdan itici gücüdür. Bu açıdan güvenlik aslında insanın sahip olduğu en güçlü motivasyonlardan biridir.

14. İyilik

Belli insan gereksinmesini karşılayan, insan çıkar ve dileklerine uygun düşen, kişiye, topluma, bir sınıfa ya da başka bir kümeye, yararlar sağlayan maddi ya da manevi olgunun niteliğidir. Kısaca “özneye faydalı olma” durumudur. İyilik, hayatı yaşamaya değer kılan gizli bir bileşendir.

15. Maneviyat

Maneviyat, insan olmanın özünde olduğu gibi ruh ve iç yaşamla ilgilidir. Maneviyat hayatı dengeleyen bir değerdir. Maneviyat, aşırı koşullar altında dengeyi yakalamamızı sağlar. Bu açıdan maneviyat, davranışlarımız öğrenmek ve dengelemek için ömür boyu süren bir yolculuktur.

16. Memnuniyet

Memnuniyet iyi duygular için kullanılan genel bir terimdir. İnsanlar yemek yemekten, uyumaktan, televizyon seyretmekten veya keyif aldıkları her hangi bir şeyi yapmaktan memnuniyet duyabilirler. Memnuniyet insana kendini iyi hissettirir. Yaşamındaki memnuniyet mutlulukla doğrudan bağlantılıdır.

17. Merhamet

Merhamet, başkalarının başında olan sorunları anlama ve onların bu sorunlardan kurtulmalarına yardımcı olmaktır. İnsan hayatında birçok ilişkinin derinlik, canlılık ve tutku ile bağlantılı olacak şekilde merhamet ile bir bağı vardır. Bu nedenle merhamet aynı zamanda kendine yapılmasını istediğin bir şeyi başkasına yapmak anlamını taşır.

18. Mutluluk

Mutluluk; iyilik, neşe veya memnuniyet duygusudur. İnsanlar başarılı, güvenli veya şanslı olduklarında kendilerini mutlu hissederler. Bu sebepten mutluluğun, hayatta önemli bir yere sahip olduğunu söylemek mümkündür.

19. Öz Saygı

Özsaygı, bir kişinin kendi değeri hakkındaki genel duygusunu ifade eder. Bir kişinin kendisine ne kadar değer verdiğini ve kendisini ne kadar onaylayıp takdir ettiğini, ödüllendirdiğini veya sevdiğini ölçen bir tür ölçüttür.

20. Saygı

Büyüklere, yaşlılara, değeri yüksek olanlara, kutsal bilinen kimselere, şeylere karşı duyulan, sevgi ve çekinmeyle karışık bağlılık; başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu, inceliği. Saygı, ilişki içinde olan birey veya kurumların, birbirlerinin ilgi ve tutumlarının farkında oldukları, yapıcı bir davranış tarzını benimsedikleri olumlu duygudur.

21. Sevgi

İnsanı bir kimseye ya da şeye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten içsel duygu, sevme duygusudur. Sevgi bir adanmışlık ve tutkudur aynı zamanda tutarlıdır. Sevgi bir zorunluluk değildir. İnsan hayatında hemen hemen her şeye etki eden bir değerdir.

22. Sorumluluk

Sorumluluk, kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi zorunluluğu, karakterin en önemli ögelerinden biri ve toplumun rahat bir şekilde düzeninin sağlanması için her bireyin üzerine düşen görevlerdir. Çağdaş toplumlarda bireyler toplumun bir parçası olarak kendi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidirler. Bu sorumlulukların en temelleri:

  • Kanunlara saygılı olmak, kanunlara uygun yaşamak
  • Başkalarının haklarını çiğnememek
  • Devletin çalışmasına, görevini yapmasına engel olmamak
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişine uygun davranmak.
  • Ortak alanlarda yer alan kamu mallarına zarar vermemek, kamu mallarını korumak ve herkesin eşit yararlanmasını sağlamak.

23. Topluluk

Topluluk bir sosyal birimdir. Standartlar, din, nitelikler veya karakteristik özellikler gibi ortak bir şeye sahip olan küçük veya büyük sosyal birimlere topluluk adı verilir. Temel olarak, topluluklar sosyal etkileşimleri artırmak için oluşturulurlar. Topluluğun bir parçası olmak bir bireye yaşamak için güç, benlik hissi, ilgi, tutku ve amaç verir. Topluluk her insanın hayatında önemli bir yere sahiptir. Gelişimimiz konusunda etkisi çok büyük olan bu etkeni temel değerlerimiz arasındadır. Topluluk gelişim, değişim ve aynı zamanda refah için bir gereksinimdir.

24. Vatandaşlık

Vatandaşlık, genellikle bir ülke olan politik kurumların bir parçası olmak demektir. Anayasal ülkelerde, o ülkede yaşayanların devlet tarafından anayasada vaad edilen haklardan yararlanmaları için o ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olmaları gereklidir. Bir vatandaş olmak her nerenin vatandaşı olduysan o yerdeki haklarını ve sorumluluklarını belirtir.

2.1- A- Diğer Bireysel Temel Değerler

Açıklık, Adalet, Adillik, Arkadaşlık, Bağlılık/ Sadakat, Barış, Başarı, Büyüme, Denge, Din, Dürüstlük, Güvenilirlik, Güvenlik, İyilik, Maneviyat, Memnuniyet, Merhamet, Mutluluk, Öz Saygı, Saygı, Sevgi, Sorumluluk, Topluluk, Vatandaşlık, Bilgelik, Bilgi, Büyüme/ ilerleme, Cesaret, Duruş, Eğlence, Etki, Güzellik, Hizmet, İçsel Uyum, İnanç, İstikrar, İtibar, İyilik, İyimserlik, Kararlılık, Katkı, Kazanım, Liderlik, Macera, Merak, Meydan Okuma, Mizah, Otorite, Öğrenme, Özerklik, Özgünlük, Popülerlik, Servet, Statü, Şöhret, Tanınma, Yaratıcılık, Yeterlilik, Aitlik, güvende hissetme, var olmak, eğitim, topluluğun parçası olmak, vatan, birlikte olmak, heyecan, umut, para, sağlık, bolluk, dini değerler, huzur, bayrak, çocuk, prestij…

3- TOPLUMSAL DEĞERLER

Değerler, insanların iyi, kötü, güzel, çirkin, doğru ve yanlış olanı tanımlamak için belirlemiş oldukları ölçütlerdir. Bir toplumda, bireylerin olumlu tepki verdikleri, yani onaylayıp benimsemeye değer buldukları düşünceler, kurallar, uygulamalar, maddi nesneler gibi öğelere toplumsal değer denir. Değerler, bireylerin düşünce, tutum ve davranışlarında birer ölçüt oluşturur ve bireyleri benzer ölçütler etrafında toplayarak toplumun bütünlüğünü sağlar. Başka bir ifadeyle toplumsal değer; toplumun bireyleri tarafından paylaşılan, toplumu bir arada tutan ve sürekliliğini sağlayan ortak düşünce, duygu ve kanılar toplamıdır.

Bir toplumun yaşamında her şey değerlere göre algılanır. Bireyler, içinde yaşadıkları grup, toplum ve kültürün değerlerini benimserler. Toplumsal değerlerin temelini oluşturan ahlak ilkeleri, dinsel inançlar vb. bireylerin bir parçası hâline gelir. Bunları düşünce, değerlendirme ve seçimlerinde birer ölçüt olarak kullanırlar. Böylece; daha iyi, daha doğru, daha uygun, daha güzel ve daha önemli gibi genel yargılara ulaşma olanağı bulurlar.

Toplumsal değerler sayesinde maddi ve manevi varlıklar toplumun gözünde özel anlam kazanırlar. Örneğin bayrak maddi yapısının ötesinde toplumun bağımsızlık ve özgürlüğünün simgesidir. Bunun gibi doğruluk, iyilik, yardımlaşma da toplumun devamlılığını sağlayan temel değerlerdir. Her toplumun kendisine özgü olan değerler sistemi toplumsal kimlik adını alır. Türk, Fransız, Alman toplumlarının farklılığı, değerler sisteminin, dolayısıyla toplumsal kimliklerinin farklılığından kaynaklanır.

3-1. Toplumsal Değerlerin Özellikleri:

  • Toplumun çoğunluğunca benimsenmiştir.
  • Önem dereceleri farklıdır.
  • Kuşaktan kuşağa aktarılır.
  • Toplumdan topluma ve aynı toplumda zamanla değişir.
  • Aile, din gibi kurumlar güçlerini değerlerden alırlar.
  • Davranışları yönlendirici toplumsal ilişkileri belirleyici etkiye sahiptirler.

3-2. Toplumsal Değerlerin İşlevleri:

  • Toplumsal ilişkileri düzenler, toplumsal uyumu destekler
  • Toplumda işbirliği ve dayanışmayı gerçekleştirir.
  • Biz duygusunu geliştirerek toplumsal bütünleşmeyi sağlar.
  • Toplumda istenen arzu edilen düşünce ve davranış kalıplarını belirler.
  • Bireylerin toplumsal kimliğinin oluşmasında etkin rol oynar, toplumsal statü ve rollerini seçme ve gerçekleştirmelerinde rehberlik eder.
  • Kişilerin toplum tarafından değerlendirilmesinde bir araç ve ölçüt oluşturur.
  • Toplumsal denetimi sağlar.
  • Aynı değerleri paylaşan bireylerin toplumsal grupları oluşturmalarını sağlar.
  • Toplum açısından yararlı nesne ve durumları göstererek bireylerin bunlar için çaba göstermelerini sağlar.

3-3. Toplumsal Değerler Nelerdir?

Bireysel değerlerle toplumsal değerler çoğunlukla aynıdır. Toplumu oluşturan bireylerin değerleri aynı kavramlar veya kurumsallaşmış değerler olarak karşımıza çıkar. Vatan, bayrak, ahlak, bağımsızlık, saygı, hoşgörü, adalet, doğruluk, iyilik, yardımlaşma…

4- EVRENSEL İNSANLIK DEĞERLERİ VE EKOLOJİK DEĞERLER

4.1-  Evrensel İnsanlık Değerleri

Bu değerler çoğunluk tarafından en iyi, en doğru ve en faydalı olduğu kabul edilen genelleştirilmiş davranış prensipleridir. İnsanların bir arada yaşama koşullarını iyileştiren sosyal hayatı ve birlikte yaşanılan çevreyi yazılı olmayan normlarla rahatlatan güzelleştiren anlamlı kılan değerler bu grupta yer alır.

Bir toplumda belli şartlara bağlı olmaksızın arzu edilen, faydalı görülen ve beğenilen şeyleri gösteren ölçütler “Evrensel insanlık değerleri” olarak kabul edilir. Bunlar

 

Toplum üyeleri tarafından paylaşılan iyi, doğru, güzel ölçülerdir. Bu değerler, iyi ve geçimli bir sosyal hayatı sağlar; insan ilişkilerini düzenlemeye yönelik çok önemli işlev görür.

Ortak evrensel değerler dünyayı başkalarıyla paylaşmak, daha iyi daha özgür daha saygılı ve keyifli bir yer haline getirmek için tüm sosyal gruplarda özelliklerine bakılmaksızın tanınmakta ve uygulanmaktadır.

Toplumsal değerlerin bir kısmı birçok toplum ya da ulus tarafından benimsenebilir. “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” ile ortaya konulan değerler evrensel niteliktedir.

İnsanın gelişimi ve eğitimi bir süreçtir. Bu süreçte -yaşam algısı temelinde- bazı değerlerin içselleştirilmesine gereksinim duyulur. Gelişen dünya ve değişen toplum, söz konusu ihtiyacın yaşam sahası olarak karşımıza çıkar. Gelecek nesillerin dünyadaki en temel ihtiyaçları bu duygulardan yola çıkarak hareket eder. Bu bağlamda UNESCO tarafından çocuklara öğretilmesi gereken değerler de bu anlamda önemlidir ve olmazsa olmazdır.

UNESCO’ nun çocuklara öğretilmesi gereken 12 ortak evrensel değeri şunlardır:

1. Özgürlük 2. Barış 3. Mutluluk 4. Sevgi 5. Hoşgörü 6. Dürüstlük

7. Alçak gönüllülük 8. Sorumluluk 9. Birlik 10. Sadelik 11. İşbirliği 12. Saygı

Bunlardan başka aşağıdakiler de evrensel değerlerdir:

Dostluk, Yardımseverlik, işbirliği yapma duygusu, ahlâklı olma, yoksulları korumak, iyi insan olmak, iyi vatandaş olmak, iyilik ve olumlu yaklaşım, aidiyet duygusu, teknoloji kullanımı, inovatif düşünebilme, sürekli gelişim & mesleki eğitim+ sertifikasyon, arkada eser bırakma, gerçeğe saygı, eşitlik, insan onuruna saygı, kişisel bütünlük ve adalet

4-2- Ekolojik Değerler

Ekoloji canlıların birbirleriyle ve çevreleri ile olan karşılıklı etkileşimleri üzerine çalışan bilim dalıdır. Toplumlar tarihsel birikimleri ve kültürel özelliklerine bağlı olarak yaşadıkları doğal çevrenin korunmasına yönelik farklılık gösteren davranış kalıplarına sahiptir Toplumların çevreye duyarlı toplum yapılarına doğru dönüşüm göstermesi farklı yaklaşım ve hızlarda olsa bile giderek artmaktadır. Özellikle iyi korunmuş doğal alanların, organik tarımın, temiz su kaynaklarının insan sağlığına ne derece önemli katkı sağladığına ilişkin bilimsel çalışmalar arttıkça vatandaşların kendi ve ailelerinin sağlığını koruyabilmek adına gönüllü olmaları gerekmektedir. Ekolojik değerler, çevresel faydaları tanımlayan kriterlerdir. Yaşadığımız çevreye dikkat, saygı ve empatidir. Yetişkinlerin çevreye karşı duyarlı, dengeli ve dürüst olmaları için küçük yaşlardan itibaren bu değerlerle ilişkilendirilmesi önemlidir. Ekolojik değerler, kişinin

Çevresindeki doğal ortam karşısındaki davranışını belirleyecek olan temellerle bağlantılıdır. Bu nedenle pozitif eylem, doğanın bize sağladığı kaynakların rasyonel ve saygılı kullanımına yönelik dengenin bir parçasıdır. Kişinin çevredeki rolünü anlamasını sağlayacak bir öğrenme sürecidir.

Ekolojik etik, çevre ve insanların ilişkisini ve bu ilişkide etiklerin nasıl rol oynadığını inceleyen ahlak kurallarının bir dalıdır. Ekolojik etik hayvan bitki ve diğer canlıların insanlar kadar toplumun bir parçası olduğuna inanır.

Bu bağlamda örneğin insanın yaşam hakkına saygı ne kadar ortak bir insani değerse aynı hak bitkiler, hayvanlar ve ekolojik sistem için de geçerlidir.

Ekolojik değerler, yaşadığımız alanı korumamıza ve böylece gerçekten sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirmemize olanak tanıyan basit ama önemli eylemlerle en basit ortamlarda uygulanabilir nitelikte çevre için faydaları tanımlayan kriterlerdir. Bu nedenle ekolojik bağlamda olumlu eylemler doğanın bize sağladığı kaynakların rasyonel ve saygılı kullanımını sağlayan dengenin bir parçasıdır. Bu değerler; yaşam, su, toprak ve hava için yaşamsal unsurların yanı sıra; doğal çevreye, bitkilere, hayvanlara, ekosistemlere saygı duyulan çevre lehine davranış ve eylemlerden oluşur. Nihayetinde insanın çevredeki rolünün farkına varmasını sağlayacak bir öğretim sürecidir.

Ekolojik değerlerin temeli evrensel insani değerlere dayanmaktadır. Tüm varlıklar toplumun birer parçasıdır ve yaşamın fonksiyonel ögeleri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle ekolojik etiğe göre her birey diğer varlıklara olan davranışlarında manevi ve ahlaki değerleri göz önünde bulundurmalıdır. Her bireyin huzur, güven, sağlık içinde yaşayabileceği bir düzen oluşturması ve bunu yaparken de bilinçli bir vicdan ile yaklaşması için ekolojik etik ortaya çıkmıştır. Ekolojik etikler, çevre ve insanların ilişkisini ve bu ilişkide etiklerin nasıl rol oynadığını inceleyen ahlak kurallarının bir dalıdır. Ekolojik etikler insanların, hayvanlar ve bitkiler gibi diğer canlılar kadar toplumun bir parçası olduğuna inanır. Bu bağlamda örneğin insanın yaşam hakkına saygı ne kadar ortak bir insani değerse aynı hak bitkiler, hayvanlar ve ekolojik sistem için de geçerlidir.

Ekolojik sistem sınır tanımaz, evrenseldir. Denizler, nehirler, dağlar ülkelerin sınırlarını aşarak başka bir ülkede devam ederler.

Örnek 1- Dicle Nehri, Türkiye’de doğup birçok kolu olan ve Irak topraklarına geçip orada Fırat’la birleşerek Şattülarap’ta Basra Körfezi'ne dökülen nehirdir.

Dicle Nehri, güneye doğru akarken Cizre ilçesinin içinden Habur Suyu kavşağına kadar 40 km uzunlukta Türkiye-Suriye arasında sınırı meydana getirir. Habur Suyu ile birleştikten sonra Irak topraklarına girer. Dicle, Irak toprağında çöküntü çukurdan akarak, dar boğazları aşar Musul’da Büyük ve Küçük Zap sularıyla birleşir. Mezopotamya ovasına iner, bundan sonra Bağdat yakınlarında Fırat’a 35 km yaklaşır. Burada yine İran’dan gelen Piyale Nehri ile birleşir. Bu birleşmeden sonra tekrar Fırat’a yaklaşır ve Kurna yakınında Basra’nın 64 km yukarısında Fırat’la birleşerek Şatt'ül-Arab ismini alır ve Basra Körfezi'ne dökülür.

Dicle Nehri’nin bu yolculuğu bize suyun ortak evrensel bir değer olduğunu açıklıkla anlatır. Göller, denizler, ormanlar insanlığın ortak değerleridir.

Örnek 2- Douro Nehri İspanya'da Kastilya ve Leon bölgesinin Soria ilinde doğan ve Portekiz'in kuzeyinde Porto'da Atlas Okyanusu'na dökülen nehir. Nehrin toplam uzunluğu 897 kilometredir. Bunun 572 km'si İspanya topraklarında, 213 km'si ise Portekiz topraklarındadır. 112 km'si ise İspanya ile Portekiz sınırındaki uluslararası bölgededir. Bu bölgenin İspanya tarafında Arribes del Duero Doğa Parkı ve Portekiz tarafında Uluslararası Douro Doğa Parkı bulunmaktadır.

Duoro Nehri de tıpkı Fırat Nehri gibi ortak bir değerdir. Her ikisi de eko sistemin devamını sağlayan birer ortak ekolojik değerdir. Dünyada örnek verdiğimiz bu iki nehir gibi denizler,  dağlar, ovalar, ormanlar vb var. Korunmaları ve sonraki kuşaklara aktarımı ancak ortak değer anlayışında birleşerek mümkün olabilir.

4.2-2-A- Çevre Sevgisi

Gezegeni ve onu oluşturan unsurların her birini, sürdürülebilirliğini önemsemeye dayanır. Sağlıklı ve temiz bir gezegene sahip olabilmemiz için çevre sevgi ve bilincinin erken yaşlardan itibaren ailede ve okullarda, kurumsal kültüre de dâhil edilerek aşılanması gerekir.

4.2-2-B- Çevreye Saygı

Saygı, insanların tüm canlıların niteliklerini ve haklarını kabul etmelerini, tanımalarını ve değer vermelerini sağlar. Doğa ile uyumlu bir dengenin sağlanabilmesi için çevremizi korumak ve çevre kurallarına uymak gerekmektedir. Bu koruma ve kurallara uyma saygı duygusunun oluşmasını sağlar.

4.2-2-C- Ekolojik Girişim ve Katılım

Değerler, gezegendeki her vatandaşın aktif katılımıyla gerçekleştirilebilir. Ekolojik kampanyalara, etkinliklere işbirliklerine katılmak en büyük önceliğimiz olmalı ve bu katılım kültürü topluma kazandırılmalıdır. Doğaya verilen zararı hepimizin fark etmesini sağlamak, doğal unsurlar üzerinde mantıksız bir hâkimiyet kurma arzusunun önüne çıkan her şeyi yok etmek, alınması gereken temel eylem olmalıdır

Ekolojik kampanyalara aktif olarak katılmak belki de en önemli faaliyettir, çünkü onun sayesinde çevre hakkında çok ciddi bir şekilde sorumlu ve düşünceli bir farkındalık yaratabiliriz, bu sayede verdiğimiz zarara neden olan alışkanlıkları tersine çevirebiliriz. Belki böylece gelecek için daha fazlasını önlemek mümkün olacaktır.

4.2-2-D- Çevresel Sorumluluk

Tüm insanlar çevrenin korunmasından doğrudan sorumludur. Sorumluluk; eylemleri ve sonuçlarını yansıttığı için ahlaki bir etik eylemdir. Ekolojik olarak sorumlu olmak, doğal unsurlara ve bileşenlerine fayda sağlayan davranışlarla birlikte bilinçli hareket etmek anlamına gelir.

4.2-2-E- Ekolojik Farkındalık

İnsan eylemlerinin etkisi dünya üzerinde olumsuz iz bırakır. Karbon ayak izleri, ihtiyaç fazlası su ve elektrik kullanımı, doğanın tahrip edilmesi, bireysel obje ve kaynakların kamu kurum ve kuruluşlarına ait kaynakların bilinçsiz tüketimi olumsuz iz bırakan eylemelerdendir. Ekolojik farkındalık; kendimiz, davranışımız ve bunun gerektirdiği sonuçlar hakkında sahip olduğumuz anlayış ve bilgilerdir. Bu bilgi ve anlayışa ulaşmak; eylemlerimize rehberlik etmek için eylemlerimizin çevreyi ne ölçüde etkilediğini bilme farkındalığını yani ekolojik farkındalığı gerektirir.

4.2-2-F- Ekolojik Duyarlılık

Tüm insanlar duyuları aracılığıyla algılama yeteneğine sahiptir. Bu algılama, çevre sorunları ve gezegenin maruz kaldığı riskler hakkında düşünmeye yol açabilir. Ebeveynlerin ve öğretmenlerin örnek ve azimleriyle küçüklere çevrenin tüm unsurlarına saygı duymanın ve korumanın önemini öğretmeleri gereken yer burasıdır.

4.2-2-G- Ekolojik sorumluluk

Ekolojik korumadan tüm insanlar doğrudan sorumludur. Bu, bir şekilde diğer değerleri, özellikle de sevgiyi içeren bir değerdir. Sorumluluğun kendisi, eylemleri ve sonuçlarını temsil ettiği için ahlaki bir etik eylemidir. Ekolojik durumda, sorumlu olmak, doğal unsurlara ve bileşenlerine fayda sağlayan davranışlarla birlikte bilinçli hareket etmek anlamına gelir.

4.2-1- Ekolojik Değerler Neden Önemlidir?

Ekolojik değerlerin gerçekleştirilmesi, insan gelişiminde mevcut toplumun dönüşümünde gezegendeki tüm canlılar için daha iyi bir yaşam kalitesi sağlayan daha dengeli bir dünya arayışında hayati bir rol oynamaktadır. Bu değerler; yaşam, su, toprak ve havanın yaşamsal önemlerine ek olarak doğal çevreye, bitkilere, hayvanlara ve ekosistemlere saygı duyulan bir çevreye elverişli eylem ve davranışları geliştirmeyi içerir.

Her geçen gün, insanların sorumsuz davranışlarının bir sonucu olarak gezegenimiz ciddi şekilde yaralanıyor. Bunun nedeni, çevreye sevgi ve saygıyı teşvik eden duyarlılık, kültür ve eğitim eksikliğidir. Ekolojik değerler, yaşadığımız alana özen göstermek ve böylece gerçekten sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için basit ama anlamlı eylemler yoluyla; çevreye sevgi ve saygıyı teşvik, duyarlılık, kültür ve eğitim eksikliğinin giderilmesi yoluyla uygulanabilir. Bu anlamda ekolojik değerler önem taşımaktadır.

Ekolojik değerlerin çevre ile uyum içinde olması; yol gösterici nitelikte olduğunun bilinciyle önemi, gezegendeki yaşam kalitesinin dengeli bir şekilde ve doğal unsurlara saygı temelinde korunması ve güçlendirilmesinde yatmaktadır. Mülteci, göçmen ve sığınmacılar doğayı sevme ve saygı duyma konusunda eğitildiğinde, çevreyi koruma ve saygılı bir şekilde bir arada yaşama için eylemler gerçekleştirecek etik anlayışa sahip davranışlar edinmeleri sağlanabilir.

4.2-2-Ekolojik Değerlerin Sınıflandırılması:

Ekolojik değerler; çevreye sevgi, çevreye saygı, ekolojik inisiyatif, katılım, doğal kimlik, çevresel sorumluluk, ekolojik dürüstlük ve ekolojik farkındalık olarak sınıflandırılabilir.

4.2-3- Çevre Kirliliğinin Önlenmesinde Vatandaşların Rolü

4.2-3- A) Çöpü Azaltmak

Çöpü atmayın ve çevreyi kirletmeyin: Çöpler görüntü kirliliğinin yanısıra toprak, su ve hava kalitesini de bozan bir unsurdur. İnsanlarda hastalığa neden olan birçok böcek ve kemirgenin yaşamasına ortam sağlar. Ana anahtar, çöp sıralamasını korumaktır. Malzemeleri çöp yerine geri dönüşüme gönderme yoluyla doğal kaynaklar, depolama alanları, enerji temiz hava ve su korunabilir. Bu hem yerel hem evrensel fayda sağlayacak bir girişimdir. Dolayısıyla öneriden çok yasal zorunluluk haline gelmesi gereklidir.

4.2-3- B) Plastik kullanımını azaltmak

Daha az plastik kullanın: Plastik poşetler, bardaklar, pipetler küresel olarak ciddi bir sorun haline gelmiştir. Yavaş yavaş bozulması, neredeyse geri dönüşü olmayan sonuçlara hayvanların ölümüne Ekoloji üzerinde çok güçlü bir etkisi olan toprak ve suyun kirlenmesine neden olur. Bu nedenle Ekolojik, kumaş veya biyolojik olarak parçalanabilen torba, bardak, pipet kullanımına ilişkin yeni önlemler almak önemlidir. Poşetler küresel ölçekte ciddi bir sorundur.

4.2-3- C) Eko-seyahat

Alternatif araçlar kullanın: Bu, çevreye zararlı karbon Emisyonlarının ve aşırı fosil yakıt kullanımının önlenmesine yardımcı olur. Bisiklet, toplu taşıma, tren vb. alternatif ulaşım şekilleri teşvik edilmelidir. Avrupa’da çoğu şehirde insanların şehir içi trafikte daha güvenli ve rahat hareket etmelerini sağlayan iyi gelişmiş bisiklet ve yürüyüş yolları sistemi vardır. Toplumlar bisiklet, scooter, otobüs, tren, metro, tramvay gibi alternatif toplu ulaşım araçlarının farkına varmalı ve bunlardan faydalanmalı ve bu şekilde çevrenin korunmasında işbirliği sağlanmalıdır. Toplu taşıma araçlarının doğal gaz, elektrik veya hybrit sisteme geçişi hızlandırılmalıdır.

4.2-3- D) Bahçeler ve kompost

Bahçeli yaşam alanlarını tercih edin ve kompost yetiştirin: Bu, ekoloji ile çalışmanın çok etkili bir yoludur. Kompostlama, organik atık karışımının kontrollü olarak yüksek kaliteli gübrelere dönüştürülmesidir. Bu süreç, doğal olarak yeryüzünde (toprakta)

olanları taklit eder. Bahçeler ise toprağın nemini kaybetmesini ve toprağın tükenmesini engeller, canlıların tüketimine yiyecek ve bitki sağlar.

 

4.2-3- E) Enerjiden tasarruf etmek

Daha az enerji kullanarak karbon Emisyonlarını azaltmaya yardımcı olunabilir. Evde enerji tasarrufu yapmanın birçok yolu vardır. Bunlar arasında, elektrikli cihazları azaltmak, ısıtmayı kısmak ve çamaşırları kurutmak için kurutma makinaları yerine asmak, elektrikli süpürgeyle süpürmek yerine toz almak ve silmek yer alır. Su ve elektrikten tasarruf doğal kaynakların korunmasına yardımcı olur. Bu unsurları makul bir şekilde kullanmayı öğrendiğinizde, daha fazla Ekolojik sistemi koruyarak kaynakların aşırı kullanımından kaçınılmış olunur.

4.2-3- F) Yenilenebilir enerji kullanmak

Karbon emisyonlarınızı azaltma evlerinde yenilenebilir enerji kullanımı güneş ve  rüzgar enerji sistemleri teşvik edilebilir. Benzinli veya dizel yakıtlı araba yerine elektrikli araba kullanılabilir. Toplu taşımalarda hybrit, elektrikli ve doğal gazlı araçlar kullanılabilir.

4.2-3- G) Yiyecekleri israf etmemek

Tarım ilacı kullanmadan kendi meyve ve sebzelerimizi yetiştirebiliriz. Tarım ilaçları zaralı böcekleri öldürürken aynı zamanda su ve hava kirliliği yapmakta ve ekosisteme zarar vermektedir. Kendi yiyeceğini üretmek aynı zamanda ürünleri süpermarketlere taşımak için kullanılan fosil yakıt miktarını azaltmaya da yardımcı olacaktır.

Artıklarınız varsa, onları atmayın. Ertesi gün öğle yemeğiniz veya çayınız için saklayın, hatta dondurun. bayatladıklarında, bahçeniz için kompost oluşturmak için bunları kullanın.

4.2-3- H) Sürdürülebilir giysiler giymek

Moda endüstrisi, dünyayı en çok kirleten endüstrilerden biridir. Bu endüstrinin gezegen üzerindeki etkisini azaltmak için yardım mağazalarından ve sürdürülebilir giyim mağazalarından daha fazla giysi satın alabilirsiniz. Hızlı değişen modadan kaçınmaya çalışarak daha az satın alarak giysilerinizin ömrünü bir yıldan iki yıla kadar ikiye

katlayarak ve daha sürdürülebilir modayı seçerek, giysi üretimi ve imhasından kaynaklanan emisyonların %24'e kadar azaltılmasına yardımcı olunabilir.

4.2-3- I) Kemer sıkma

Hepimiz ne tükettiğimizin farkında olmalıyız ve onu sahip olduğumuz gerçek ihtiyaçla ilişkilendirmeliyiz, bu şekilde sorumlu tüketiciler olmayı öğreniriz.

4.2-3- İ) Dayanışma

Yarı kürelerde bulunan doğal kaynaklarla dayanışma göstermeyi öğrenmeliyiz. Dünyamızın her yeri aynı doğal kaynaklara sahip değil. Su veya gıda kaynaklarının yetersiz kaldığı bölgeler vardır. Bu kaynaklara erişimin kolaylaştırılması bu amaçla dayanışmanın güçlendirilmesi evrensel bir duyarlılıktır.

4.2-3- J) Ortak sorumluluk

Doğanın bozulmaması için hem bireysel hem de toplu sorumluluğu üstlenmeyi öğrenmek ve öğretmek gereklidir. Olumlu bir eylem binlerce kişiyi etkilyecek bir fark yaratabilir.

4.2-3- K) Empati

Bu duygu bizi doğayla özdeşleştirebilir. Bunun için tüm eylemlerimizin beraberinde bir etki getirdiğini, bize doğrudan zarar vermese de dolaylı olarak zarar vereceğini anlamak gerekir.

4.2-3- L) Tutarlılık

İnsanlar eylemlerinde tutarlı olmaya başlamalıdır. Düşüncelerimiz eylemlerimizle tutarlı olmalıdır. Plastik kullanımının zararını bilip fazla plastik tüketmeye devam etmek tutarlı bir davranış değildir.

5.  İYI UYGULAMA ÖRNEKLERI 

5.1-A) Portekiz Örneği

Çevre farkındalığının gelecek nesiller üzerindeki etkileri konusunda farkındalık yaratmak gezegenimizin bizden sonraki kuşaklara da ev sahipliği yapabilmesi isteği bilinçli alışkanlıkların önemini arttırıyor. Portekiz; su, toprak, orman, yenilenebilir enerji, toplu taşıma gibi içinde bireyi, çevreyi, evrenseli ilgilendiren konularla ilgili olarak birçok uygulama ve proje geliştirmiş iklim krizi hazırlıklarında önemli aşamalar kaydetmiştir. Ağaçlandırma kampanyaları özellikle Noel’ de hız kazanmaktadır.

Market alışverişleri karşılığı fiş verilmekte fişler fidana dönüşmektedir. Ülke genelinde yaklaşık 100 çevre projesi uygulanmaktadır.

Belediyeler ekolojik yapısını pekiştirmek amacıyla, Doğa Koruma Alanları ve yeşil, mavi altyapıları, koruma, izleme ve çevre koruma sistemleri kurmaktadır.

BioLousada çevre eğitim programı 2016 yılında ilçenin doğal değerlerini her yaşa açık, merkezi olmayan, özgür ve düzenli (en azından) aylık bir çevre animasyon programı ile duyurmak amacıyla oluşturulmuştur. Son yıllarda, gönüllülük pratiği kamuda, politik ve bilimsel ilgi kazanmıştır. Dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen kamu politikaları ve parlamento komiteleri, çeşitli gruplar arasında gönüllülüğü teşvik etmenin yollarını ele alıyor.

Toplu yolcu taşımacılığı açısından, dolaşım yolları kamu hizmeti açısından optimize edilmiş, aynı zamanda çevresel etki de dikkate alınarak, toplu taşıma araçlarının elektrikli ekipmanlarla kademeli ve eksiksiz bir şekilde değiştirilmesi yakın gelecekte beklenmektedir. Belediye yüzme havuzları gibi yüksek tüketim altyapıları şu anda

Yenilenebilir kaynaklara (güneş enerjisi) dayalı ısıtma ve iklimlendirme sistemlerine sahiptir ve diğer benzer eylemler zaten planlanmış ve hâlihazırda planlanmış ve uygulanmaktadır.

Enerji verimliliği planı, belediye filosunun kademeli olarak değiştirilmesine devam etmek amacıyla, tamamen elektrikli kentsel temizlik araçlarının satın alınmasına da izin veren enerji verimliliği planını da mümkün kılmıştır.

2017 yılında Lousada’ da Sürdürülebilir Atık Projesi, atık ayırma oranlarını artırmak, çöplüklerde ve çöplüklerde atık ber tarafını azaltmak ve geri kazanımını teşvik etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu, Kazandıkça Kazan sisteminden oluşan özgün bir projedir. Kısacası, sakinler ayrılmış evsel atıklarını Belediye Ekocenterine teslim etmeye davet edildi. Orada atıklar tartılır ve veriler bireysel bir tanımlama sisteminde işlenir. Her bir kilogram atık türü için (kağıt / karton; plastik / metal / ambalaj; cam), daha sonra o hanenin belediye atık yönetimi tarifesinde iskonto edilmek üzere parasal bir miktar atanır ve bu da su faturasıyla ilişkili bir indirim ile sonuçlanır. Ortalama olarak, bu oran hane başına 10 ila 12 avro arasındadır ve Lousadalı birçok aile, atıklarının ayrılması ve sorumlu bir şekilde teslim edilmesiyle bu orandan muaf tutulmayı başarmıştır

5.1-B) İspanya Örneği

Ülkemizde ve bölgemizde hızla İklim kirizine ve doğal korumaya yönelik çalışmalar yapılmaktadır. Albadia Nehri ve çevresinin kırsal yollarının restorasyonu ile bisiklet yollarının bulunduğu yeşil bir ağ oluşturuldu. İklim ve Sürdürülebilir Enerji Eylem Planı (PACES) yapıldı.

Çevresel etki azaltma stratejileri geliştirildi. Yerel enerji oluşturma, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanma geliştirildi. Su döngüsü yönetimi için yenileme ve optimizasyon planı yapıldı. Kompostlamanın teşvik edilmesi için biyokütle tesisinin oluşturulması çalışması yapıldı.

Sürdürülebilir ve kapsayıcı kentsel hareketlilik stratejisi belirlendi. Buna göre Sürdürülebilir kentsel hareketlilik planları ile önlemleri alındı, Bireysel ulaşımı azaltmak için toplu taşıma sistemlerini teşvik edildi ve yaya seyahat kalitesi trafikte yayalara öncelik tanınacak şekilde artırıldı. Sürdürülebilir ve kapsayıcı kentsel hareketlilik stratejisi belirlendi. Buna göre sürdürülebilir kentsel hareketlilik planları ile önlemleri alındı, Yayalar için şehirler mümkün olduğunca önceliklendirildi, Güvenli ve sorumlu güzergahlar ile daha sağlıklı ve daha aktif bir yaşam tarzı teşvik edildi. 

Toplu taşıma araçlarının neredeyse tamamı; doğal gaz, hybrit veya elektrikli sistemle çalışmakta bu da karbon gazı salınımını hava kirliliğini azaltmaktadır.

5.1-C) Litvanya Örneği

Şubat 2016'da Litvanya hükümeti, tüketicilere kullanılmış içecek kaplarını geri dönüşüm için iade etme teşviki vermek için bir "depozito iade sistemi" uygulamaya koydu. Sistem para karşılığında plastik şişeleri topluyor. Hemen hemen her mağazada toplama istasyonları var burada depozito sembolü ile işaretlenmiş tek bir plastik şişe karşılığında 0,10€ alınıyor.

Litvanya 2021 yazında piyasadan terk edilmiş plastik bardaklar, tek kullanımlık sofra takımları, pipetler ve kulak tıkaçları ve bundan böyle sadece kağıt veya geri dönüştürülmüş malzemelerin tiçareti yapılıyor.

Litvanya konteyner depozito planı, 2017 yılı sonuna kadar tüm içecek kaplarının %91,9'unun geri dönüşüm için iade edilmesiyle beklentileri aştı. Tüketicilerin %58'idaha fazla geri dönüşüm bildirdi ve %78'i depozito sisteminin iyi ve gerekli olduğuna inanıyor. Tüm bu çalışmalarla Litvanya  toplumun büyük bir bölümünü geri dönüşüm için motive etti.

5.1-D) Türkiye Örneği

Ülkemizde ve bölgemizde kentsel gelişme plan ve politikalarıyla uyumlu olarak sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planları hazırlanmakta ve bu planlar doğrultusunda uygulamalar hayata geçirilmektedir.

Farklı ulaşım türleri ile altyapısı arasında dengelerin ve önceliklerin belirlenmesi amacıyla ulaşım master planları hazırlanmaktadır. Ana hedefler; özel taşıt kullanımını kısıtlamak ve azaltmak, trafikten kaynaklı hava ve gürültü kirliliğini azaltmak, raylı sistem ağını genişleterek transfer merkezleri ile toplu taşıma entegrasyonunu sağlamak, bisiklet ve yaya ulaşımını teşvik ederek temiz ulaşım oranını arttırmak, çevreye daha az zarar veren araçların kullanılmasıdır. “Geleceğin İçin Sen De Pedalla” bisiklet farkındalığı projesi Gaziantep’te başlatılmıştır. Bu kapsamda hedef grubu olan 30.000 öğrenciye ve STK’lara bilgilendirme sunumları yapılarak bisikletin yaygınlaştırılması için birçok etkinlik düzenlenmektedir.

1 Ocak 2018’ den başlayarak plastik tüketimini azaltmak amacıyla alışverişlerde plastik poşetler ücretli hale getirilmiş kâğıt ve sürdürülebilir bez torba kullanımı yaygınlaştırılmıştır.

Gelecek nesillere sürdürülebilir çevre sunma hedefiyle “Yeşil Şehir Eylem Planı” hazırlıklarına başlanmıştır. İzmir, İstanbul ve Ankara’dan sonra Gaziantep de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Yeşil Şehirler Programı’na katılmıştır.

Belediyeler Yeşil Şehir Eylem Planları ile aralarında su, biyolojik çeşitlilik, hava, toprak ve iklim değişikliği konularının da yer aldığı çevre sorunlarına yönelik eylemleri belirleyecektir.

Enerji verimliliği kampanyaları, çevre dostu kamu binası örnekleri, akıllı park uygulaması, solarpark güneş enerji santralleri, sıfır atık hedefine ulaşmak için geri dönüşüm tesisleri ile iyi uygulama örnekleri Türkiye’ de hızla yaygınlaşmaktadır.

6- DEĞERLERİN TESPİTİ

Çoğumuz değerlerimizin sabit, değişmez, genel geçer olduğunu düşünür ve bu konuda yanılırız. Çünkü değerler yaşam boyunca bireysel, sosyolojik, maddi vb etkenlere bağlı olarak değişirler. Değerlerimizi tam olarak bilmediğimizde hedeflerimizi koymamız, farkındalıklı ve başarılı bir hayat sürmemiz mümkün olmaz. Değerlerin tespiti bu nedenle çok önemlidir. Değerlerin tespitinde kullanılabilecek yöntemler vardır.

6.1- Kullanılan Yöntem ve Teknikler

6.1- A) Yöntem 1

1) Değerler arasından spesifik olarak on değer seç

Özgürlük, para, iyilik, yardımlaşma, sağlık, mutluluk, güvenlik, eğitim, saygı, sevgi gibi

2) Şimdi seçtiğiniz on değerden beşini terk et

 “Bu on değerden hangilerinin yokluğuna katlanmak daha kolay olurdu?”

“Beş tane değerden ödün verecek olsaydım hangilerini bırakırdım?”

6.1- B) Yöntem 2

Katılımcıya sırayla bir değerin diğerine tercih edilip edilmediği sorulur,

Aidiyet mi, heyecan mı? gibi… Her turda diğerine tercih edilen değerin üstü çizilerek en sonda kalan üç değerin vazgeçilemeyen gerçek değerler olduğu tespit edilir.

1. TUR

Aidiyet, güvenlik, güvende hissetmek, var olmak, eğitim, toplumun bir parçası olmak, vatan, bir arada olmak, aile, heyecan

2. TUR

Aidiyet, güvenlik, eğitim, sağlık, topluluğun bir parçası olmak,

3. TUR

Aidiyet, güvenlik, topluluğun bir parçası olmak,

Tüm gruba uygulanmalıdır. Hedef çalışmada değerlerin belirlenmesi de gerekli olacaktır.

6.2- Smart Hedef Nedir?

SMART, hedef belirlemede kullanılabilen bir kısaltma olarak açıklanabilir. SMART “Spesicfic, Measurable, Accepted, Realistic, Timely” Spesifik (Özel, Ölçülebilir, ulaşılabilir, İlgili/ Gerçekçi, Zamanlı) kelimelerinin  bir araya gelmesiyle oluşan, adını bu kelimelerin baş harflerinin dizilimi ile almış hedefleri tanımlayan bir terimdir. SMART'a göre ölçülemeyen bir hedef, hedef değildir! Hedef kesin ve net tanımlanmalıdır. Hedef ölçülebilir olmalıdır. Hedef nasıl oluşturulur?

6.3- Hedef Nasıl Belirlenir?

Önce neyi başarmak istediğinizi düşünmeniz ve sonra da ona bağlı kalmanız gerekiyor. Sizi motive eden spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı hedefler belirlemeniz ve onları somutlaştırmak için bir yere yazmak gereklidir.

6.4- Değerler Entegrasyonu

Bireyin belirlediği hedeflere ulaşmasında önemli bir etken hedeflerin değerlerle uyumudur. Eğer bir hedef değerlerle çelişiyorsa veya değerler hedeflere ulaşmamızı engelliyorsa değerlerin gözden geçirilmesinde ve hedeflerle uyumluluğuna ihtiyaç vardır. Değerlerin gözden geçirilerek hedeflere uygun hale getirilmesine değerler Entegrasyonu adı verilir.

7. ÖLÇME DEĞERLENDİRME

7.1- A) Beklentiler Çalışması

7.1- B) Geri Bildirimler

7.1- C) Memnuniyet Anketi

7.1- D) Öneriler

Tam Dosyaya Ulaşmak İçin Tıklayınız:http://commonhumanvalues.gantep.edu.tr/upload/files/I_%20MOD%C3%9CL%20VALUES%20EDUCAT%C4%B0ON%20PDF.pdf